28 Ekim 2010 Perşembe

BAHAR ŞENLİĞİ



Sanosh'un tiyatrosu TiyatroLir'in ilk oyunu Bahar Şenliği..Kasım ayında CKM'de başlıyoruz..başlıyoruz diyorum çünkü oyun Sanem'in oyunuysa benim de oyunum demektir.

Mevsimler değişir ama dostluklar asla değişmez...

TiyatroLİR
www.tiyatrolir.com

14 Nisan 2010 Çarşamba

Wizard of OZ




she's crazy like a fool
what about it daddy cool

she's crazy like a fool
what about it daddy cool
i'm crazy like a fool
what about it daddy cool

daddy, daddy cool
daddy, daddy cool
daddy, daddy cool
daddy, daddy cool

she's crazy like a fool
what about it daddy cool
i'm crazy like a fool
what about it daddy cool

daddy, daddy cool
daddy, daddy cool

daddy, daddy cool
daddy, daddy cool

(spoken) she's crazy about her daddy
oh she believes in him
she loves her daddy

she's crazy like a fool
what about it daddy cool
i'm crazy like a fool
what about it daddy cool

daddy, daddy cool
daddy, daddy cool
daddy, daddy cool
daddy, daddy cool

12 Nisan 2010 Pazartesi

messi




zlatan'ın puyol'un fln oynadığı reklam'da messi'li thy reklamı oldu ya..artık zamanı geldi gerçeği söylemenin hepinize...messi'yi messi yapan xavi'dir iniesta'dır daniel alves'dir...en çokta pep guardiola'dır!!!59 gün sonra Güney Afrika'da Dünya Kupası başlıyo..Arjantin'i şampiyon yapsın Leo...bende bu söylediklerimi y...erim o zaman..inşallah

3 Nisan 2010 Cumartesi

Joey



Joesph Francis Tribbiani...

Tanıyanlarınız vardır kesin...ama tanımayanlarınız için ben biraz anlatiym size Joe kardeşimi...

Joey geçimini aktörlük yaparak sağlar...ama kariyerinin başların da sadece 10-15 kişinin izlediği nerdeyse bi evin salonunda kurulmuş sahne dyebiliceğimiz küçüklükteki mekanlarda sahne alır..para sıkıntısı çekmektedir doğal olarak..ama en yakın arkadaşı Chandler bu zor günlerinde ona hep destek olur...

Joey&Chandler arasındaki dostluğu gerçek hayatta bulabildiyseniz şanslısınızdır...

Sadece Chandler diil tabii ki..diğer bütün arkadaşları da Joey için çok önemlidir...hatta dünyadaki en değer verdiği şey dostlarıdır..yemek yemekten ve güzel kızlardan bile daha önemlidir:)

6 tane kız kardeşi vardır:)

Beğendiği kızı tavlaması için tek bi bakış ve tek bi söz yeter :) "how u doin'?"

Bazı konularda beyni biraz yavaş çalışıo olsa da içindeki saf sevgi onu en yakın arkadaş yapmak için yetiyo ve artıyo bile....

Hep mi başarısız oldu bu adam kariyerinde derseniz tabii ki hayır derim...

Days of Our Lives'da Dr. Drake Ramoray karakterine hayat verdi ve bu sayede hem maddi olarak rahatladı hem de bu rol sayesinde beyaz perdeye de adım atma şansını yakaladı..

Daha sonra NYC'den LA'e taşındı ama orası ona göre değildi..şimdi tekrar New York'ta ve kariyerine bıraktığı yerden devam ediyor...

Çok sıkıntı çekti...uzun süre işsiz kaldı...iş yapıyo olmak için Ross'un çalıştığı müzede tur rehberliği yaptı..çam ağacı kesti..ama sonunda sabrının sonucunu aldı ve herkesin tanıdığı,sevdiği ve beğendiği bir aktör oldu...

Joey Tribbiani candır...kardeştir...en iyi dosttur..

eğer sen de sabredersen...bigün sen de Joey gibi istediğin noktaya ulaşıcaksın..o zaman ben de gururla ben demiştim dicem:) kendi kendime dicem belki ama olsun...seni görmek şu anda bu kadar zorsa o zaman imkansıza yakın olur heralde...olsun...televizyondan izlerim seni...sonra sinemada..sonra da kırmızı halılarda...

1 Nisan 2010 Perşembe

ADIMIZ




Adımız miskindir bizim düsmanımız kindir bizim
Biz kimseye kin tutmayız kamu alem birdir bize
Kamu alem birdir bize

Biz dünyadan gider olduk kalanlara selam olsun
Bilmeyen ne bilsin bizi bilenlere selam olsun
Bilenlere selam olsun bilenlere selam olsun
Adımız miskindir bizim düsmanımız kindir bizim
Biz kimseye kin tutmayız kamu alem birdir bize
Kamu alem birdir bize

Biz dünyadan gider olduk kalanlara selam olsun
Bilmeyen ne bilsin bizi bilenlere selam olsun
Bilenlere selam olsun bilenlere selam olsun

29 Mart 2010 Pazartesi

Fener



devre arasında attığım bi mesaj var..kime olduğu önemli diil(çok önemli aslında ama olsun burda sölemem kızabilir) :)

mesajda aynen yazan şudur: "sen de hissediosundur umarım..."

maçı izleyipte futboldan biraz anlayan herkes bu maçın nasıl biteceğini ilk devreden anlamıştır..hissetmiştir!

21 Mart 2010 Pazar

YETER!




1 DEĞİL 2 DEĞİL!!! YETER!!

10 Mart 2010 Çarşamba

KUMRAL ADA ~ MAVİ TUNA


iyi biliyoruz ki, Mavi Tuna ile Kumral Ada arasına şimdiye dek ne Aras girebilmiştir ne Meriç...Biz onların anlayamayacağı bir bağla bağlıyız birbirimize...Taa bizim köşkün bahçesine girdiği ilk günden beri..benim bir yanım Ada onun bir yanı da ben!

"Akıl,aşk ve can!
Bu üçü üçgendir.
Her derde çare, her yaraya merhemdir."


Mevlana Celaleddim Rumi

"Hem Allah aşkına Tuna düşünsene, senin gibi güne erkenden başlamanın bereketine tiryaki bir adamla, sabah uykusunu en değerli mücevheri gibi herkesten gizleyen benim gibi bir kadın aynı yatakta uyansaydı, ne sabah keyfi kalırdı ne de özgürlük!"

Haklı olduğuna inandığında hep yaptığı gibi kendisine hayran,biraz şımarık bir bakışla burnunu bükerek güldü.O gülünce içim şenlenir.Nerede ara vermişsem, oradan yapışırım yaşama.

Bütün tutkusal insanlar gibi o da,sevdiği kişilerin kendisi için kutsal olduğunu vurgulamaktan zevk alıyordu ve bu şamatanın asıl nedeni buydu.

Onun incinmesi, onun azıcık acı çekmesi bile benim kesinlikle en dayanıksız olduğum sahnedir, engel olmak için herşeyi yaparım!

Onu ilk gördüğümde yaşantımda çok önemli bir yer tutacağını sezmiştim.

Onu anlatmak için 'güzel' boylu poslu' 'sarışın esmer' 'şahane' gibi sözcükler kullanmak haksızlık olurdu.
Onun için bu dünya dışından gelmiş kadar değişik, bir kuyruklu yıldız kadar etkileyici, iyi pişmiş bir kahve kadar tiryakilik yapıcı, gezegene yalnız yollandığı için eşsiz, bir ipekböceği kadar dik başlı denildiğinde bir şeyler söylenmiş olurdu ancak.
Dingin ve içe sinmiş bir güzellikti onunkisi...
Asıl en önemlisi beni bir manyetik alana çeker gibi güçlü etkisi ve çok kumral olduğuydu.

M A B E L

Şimdi artık biliyorum ki, bütün yaşantımız içinde ancak bir/kaç kişiye böyle bir hak tanırız. Onu şımartır, yüz verir, alttan alır ve hatta ona teslim bile oluruz. O da bunu, zaten taa en başından bilmektedir. Eğer çok şanslı değilseniz, karşınızdaki şımarır, ipin ucunu kaçırır. Bin pişman olur, incinir, düşkırıklıklarıyla yaralanır ve acı çekersiniz sonunda. Bazen, çok ender de olsa şanslısınızdır ve bir mucize yaşarsınız. Çünkü, karşınıza dilinize akraba biri çıkmıştır. (Tanrım mucizeleri ne çok seviyoruz böyle!)" O sırada kaç yaşında olduğunuzun kesinlikle hiç önemi yoktur. (Hayır yoktur!) Ve ben şanslıydım!

"Benimle oynamak istiyorsan , üç kertenkele kuyruğu suyu içmelisin!"
Şaka yapıyor sandım, ama hiç gülmüyordu.
"Kertenkele kuyruğu suyu mu?" dedim şaşırarak.
"Evet, aynen öyle!"
"Nasıl yani? ilaç gibi bişey mi bu?" diye yüzümü buruşturdum.
"Çok basit.Üç kertenkele yakalarsın, kuyruklarını koparır ve suya atarsın.Bu, kertenkele kuyruğu suyu olur.İşte sen onu onu içeceksin!"
"Öğğğh..." diyerek midemi tuttum.
"Hayır hayır, ya kuyruklar ağzıma kaçarsa?" dedim korkarak.
"Canım kuyrukları yutmak zorunda değilsin sen de!"

Aslında kertenkele bulsam bile yakalayamayacağımı bal gibi biliyordum.Yırtıcı,vuruşkan,atak ve lider karakterli erkek çocuklarından değildim.Hiç olmadım.Sakin ve güvenli ortamlarda daha başarılıydım.

Bütün prensesler ille de zalim olacaklar ya!

Ben onunla olmaktan öylesine mutluydum ki,aslında gerisi umrumda değildi ve hiç de olmadı!

Oysa ben Ada'yı, Ada olduğu için ve olduğu gibi seviyordum.Birini sevmenin onun en berbat yanlarını, hatta bazen insanı kahreden en boktan özelliklerini bile kabul edebilmek olduğunu bilerek doğmuş biriyim ben!Başka bir deyişle egosu gelişmemiş, o salaklardan biri! Oyunu doğuştan kaybetmişlerden biri!

1 Mart 2010 Pazartesi

CAN'IM



Bazen sıkılır insan...yalnız hisseder kendisini...bana olmuyo bayadır..olamıyo..çünkü o geldi..sen geldin...izin vermio sıkılmama:) vermiosun!!

nerden geldin..nasıl geldin çok hatırlamıorum açıkçası..ama hatırlamama gerek yok zaten:)

tek yaşamaya başladıktan sonra yeri geldiğinde anne yeri geldiğinde abla yeri geldiğinde kardeş oldun..yemek yaptın,ütümü yaptın,bulaşık yıkadın,temizlik yapmadın(niye yapmadın :P) hiçbir zorunluluğun yokken yaptın bunları..zaten çok anlayamıorum beni bu kadar çok sevmeni ama olsun:) alışık diilim...

türk kahvesi yapmayı bile senden öğrendim! :)
telefonum kayboldu onu da sen buldun...(bu bölüm daha çok editlenir gibi..sırayla gelio aklıma)

mc donald's ve alkol(white russian) konusunda bana yaptığın yoldaşlığa girmiorum bile...

en son olarakta bana 25 yıllık hayatımın en güzel doğumgününü yaşattın...ailemden başka kimse benim için o kadar zahmete girmemiştir, girmez de heralde:) çok şaşırdım ama daha çok mutlu oldum..

iyi ki varsın..iyi ki geldin benim kardeşim oldun,en sevdiğim oldun,canım oldun...

seni çok seviyorum...

PS:şu bana die aldığın JD'yi içmesen daha çok sevicektim ama neyse:P :)

Bu da FRIENDS'den ve benden sana gelsin...

so no one told you life was gonna be this way
your job's a joke, you're broke, your love life's d.o.a. (dead on arrival)
it's like you're always stuck in second gear
when it hasn't been your day, your week, your month, or even your year

but i'll be there for you
when the rain starts to pour
i'll be there for you
like i've been there before
i'll be there for you
'cause you're there for me too

you're still in bed at ten and work began at eight
you've burned your breakfast; so far, things are going great
your mother warned you there'd be days like these
but she didn't tell when the world has brought you down to your knees

but i'll be there for you
when the rain starts to pour
i'll be there for you
like i've been there before
i'll be there for you
'cause you're there for me too

no one could ever know me, no one could ever see me
seems you're the only one who knows what it's like to be me
someone to face the day with, make it through all the rest with
someone i'll always laugh with
even at my worst, i'm best with you
yeah!

it's like you're always stuck in second gear
when it hasn't been your day, your week, your month, or even your year

i'll be there for you
when the rain starts to pour
i'll be there for you
like i've been there before
i'll be there for you
'cause you're there for me too

ONUR

5 Şubat 2010 Cuma

Deliyim ben aslında

bu ne biçim hikaye böyle
hasta mısın nesin bana söyle
gel gidelim güneylere
yenilenip dinlenmeye
deliyim ben aslında
senin gibisini sevmekle deli

başarısız olduysan oldun
yıkma kendini zaten yorgunsun
ya bu deveyi güdersin ya bu diyardan gidersin
ya vazgeçer unutursun
ya da yolun açık olsun, hadi

bu felek kimine kavun
kimine kelek yedirdi
sevinip de şımarınca
sana derhal bildirildi tabi

nerde hani o canım gözler
hani nerde verdiğin sözler
boğuldum ben gözyaşına
elimi tutan el nerde
sorarım kendi kendime
elimi tutan el nerde hani?